İkinci El Araç Satışlarında Satıcının Ayıp Nedeniyle Sorumluluğu

İkinci El Araç Satışlarında Satıcının Ayıp Nedeniyle Sorumluluğu

Çok isteyerek bir araç satın aldınız. Lakin aracı satın aldıktan sonra araçta satıcı tarafından size bildirilmeyen ayıplarla mı karşılaştınız? Peki bu durumda ne yapacaksınız?

Ülkemizde en sık karşılaşılan sorunlardan biri de ikinci el araç satışlarında ortaya çıkmaktadır. Satılan araçın hasarı varken, aracın hasarsız veya kusursuz denilerek satılması, aracın kilometresinin düşürülerek satılması, araçta ki ayıpların gizlenilerek satılması gibi durumlar sık sık karşımıza çıkmaktadır. Aracı satın alan kişiler bu durumlarla karşılaşınca ne yapacağını bilmemektedirler.

Satılanın ayıplı olmasından doğan sorumluluk hem Türk Borçlar Kanunu(TBK) hem de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da (TKHK) düzenlenmiştir.

Ayıplı mal ne anlama gelmektedir?

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Ayıplı Mal” başlıklı 8. Maddesinde;

Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. ” denilmiştir.

TBK madde 219 da “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” denilmiştir.

Ayıp, satılandan beklenen yararı azaltan yada kaldıran eksikliklerin bulunması halidir.
Gözle görülebilir ve ilk bakışta anlaşılabilir hasarlarda açık ayıbın olduğu kabul edilmektedir. Satış esnasında şayet alıcı, kendisine söylenen ayıplardan, gözle gördüğü ve bildiği ayıplara karşı satıcının sorumluluğuna başvuramayacaktır. Örneğin, aracın ön kapısında boya atması, boyada çizik olması, klimanın çalışmaması gibi gözle görülen ve alıcının bunları bilmesi durumunda alıcı, satıcıya başvuramayacaktır.

Lakin, alıcı, dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranarak aracı incelemiş, satıcı ise aracın belirtilen hususlar dışında aracın kusursuz olduğunu veya ayıplarını eksik belirtmiş ise alıcı araçta ki kusurlardan dolayı satıcının sorumluluğuna başvurabilir.

Satıcının ayıbın varlığını bilmemesi halinde dahi sorumluluğu devam edecektir. Örneğin, Satıcı aracın pert olduğunu, motorunda teknik aksaklık olduğunu, aracın kilometresinin düşürüldüğünü, şase numarasının değiştirildiğini bilmediğini beyan etse de dahi ayıplara karşı sorumludur çünkü satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Yani satıcı o ayıbı üstlenmek zorundadır.

Bazı durumlarda alıcılar, satın almak istedikleri aracı ustaya göstermekte veya Ekspertiz raporu aldıktan sonra satın alma işlemi gerçekleştirmektedirler. Ama yine tüm bu işlemlere rağmen araçta kusur çıkabilmektedir.Bu durumda da satıcının sorumluluğu mevcuttur.

PEKİ, SATIN ALDIĞIMIZ ARAÇTA Kİ, AYIPLARI SONRADAN FARKETTİĞİMİZDE NE YAPMALIYIZ? HAKLARIMIZ NELERDİR?

İkinci El Araç Satışında Sıklıkla Görülen Ayıplar

Araçtaki aksaklığın veya hasarın ayıp olarak değerlendirilmesi için her somut olay kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Satıcının size bildirdiği ve sizin kabul ettiğiniz ayıplar, ayıp olmayacak ve satıcının sorumluluğuna gidilemeyecektir. Örneğin; aracın kilometresi ile oynanması sonucu kilometrenin düşürülmesi gizli ayıp iken bu durumdan satıcının sizi bilgilendirmiş olması durumunda, aracın kilometresi ile oynanması artık ayıp olmayacaktır. Ayıp konusunda en öncelikli şart alıcının ayıplardan bilgisinin olmamasıdır.

Sıklıkla karşılaştığımız ayıplar;

  • Aracın hasar kaydının olması
  • Değişen parçalarının olması
  • Şasede bozulma, eğilme vs. olması
  • Motorun değiştirilmiş olması,
  • Kilometresi ile oynanmış olması ve kilometresinin düşürülmüş olması,
  • Radyo, kapı, far, klima, camlar vs. düzgün çalışmıyor olması
  • Aracın şanzımanında, motorunda vs. aksaklık bulunması
  • Yakıtla ilgili problemler olması
  • Balata veya yağ sisteminin sorunlu olması

Satıcı Araçtaki Ayıbları Bilmiyor ise Ayıplardan Sorumlu mudur?
Satıcının söz konusu ayıbı bilip bilmemesinin önemi yoktur. Satıcı her halükarda bu ayıptan sorumlu tutulur. Satıcı; ‘araçtaki ayıbı bilmiyordum’, ‘bana satan kişi sadece bu bilgileri verdi’, ‘ben aldığımda böyleydi’, ‘benim bu sorundan haberim yok’ gibi savunmalarının bir geçerliliği yoktur. Satıcının ayıbın varlığını bilmemesi halinde dahi sorumluluğu devam edecektir.

Ayıbın Bildirilmesi (İhbarı) Usulü ve Süresi
Hasarsız kaydı ile satılan hasarlı araç satımının hukuki niteliği ise gizli ayıptır. Ayıbın fark edildiği durumda vakit kaybetmeden ayıbın satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Bildirim, yazılı veya sözlü yapılabilir. 6502 sayılı Tüketici Kanunu’nda ayıp ihbarı ile ilgili belirlenmiş bir süre yoktur. Ancak, ayıp ihbarı “uygun bir süre” içerisinde yapılmalıdır.

Satıcıya, ayıbı, telefon, mesaj, tanık ile bildirim, e-posta, telgraf veya noter kanalı ile ihtarname yollanarak bildirilebilir.

Lakin Noter kanalı ile ihtarname göndererek satıcıyı haberdar etmek adına en sağlıklı yoldur. İleride açılacak olan davada satıcıyı haberdar ettiğinize dair iddianızı kanıtlar en sağlıklı yoldur.

Ayıplı Araç Satışında Zaman Aşımı Süresi
Satılandaki ayıbın daha sonra ortaya çıkması halinde, satılanın satıldığı tarihten itibaren 2 yıl içerisinde hak zamanaşımına uğrayacaktır. Ancak satıcının ağır kusurlu olması halinde ise araçlarda bu süre satıldığı tarihten itibaren 10 yıl olacaktır.

Araçtaki Ayıbın Öğrenilmesi İle Satıcıdan Talepler
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda alıcı şu seçimlik haklardan birini kullanabilir;

  1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme ( Bedel iadesi alınarak, araç satıcıya devredilir)
  2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
  3. Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
  4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,

Tüketici yukarıdaki haklarını tek taraflı bildirim yaparak kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür

Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.

Ayrıca bu durumlar dışında alıcının tazminat hakkının saklı olduğunu da belirtmekte fayda vardır. Uygulamada genelde yukarıdaki seçimlik haklardan birinin talebi ile maddi ve manevi tazminat birlikte istenmektedir.

Sözleşmeden dönen alıcı satıcıdan aşağıda belirtilenleri de isteyebilir ;

  • Satıcıya Ödediği satış bedelini faiziyle birlikte geri alabilir.
  • Satın aldığı araca yaptığı masrafları, tamir ücretlerini talep edebilir.
  • Yargılama giderlerini talep edebilir.
  • Aracın ayıplı olmasından ötürü doğrudan uğradığı zararların tazminini talep edebilir.

Ayıplı Araç Satışlarında Hangi Mahkeme Görevlidir?

Söz konusu araç alış-satış işlemi “ticari veya mesleki faaliyet kapsamında” yapılıp yapılmadığına bakılması gereklidir. Ticari veya mesleki faaliyet kapsamında veya bu kapsamda olmayan araç alış-satış işlemlerinde görevli mahkeme meselesi farklılık göstermektedir. Ticari veya mesleki faaliyet kapsamında araç alış-satış işlemi gerçekleşmemiş ise görevli mahkeme “Tüketici Mahkemeleri” dir.

Şayet ticari veya mesleki faaliyet kapsamında araç-satım işi gerçekleşmemişse o takdirde görevli mahkeme “Genel Yetkili Mahkemeler” dir.

Kısacası, şayet araç alım-satım işini kendisine meslek edinen kişi veya kurumdan aldıysanız Tüketici Mahkemesi, araç alım-satım işini sahibinden aldıysanız bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/2916 E., 2017/3730 Kararında

…. Davalıların araç satımını meslek edinmediği, bu bağlamda davalıların yasada tanımlanan şekilde satıcı olmadığı ve taraflar arasında ilişkinin 6502 sayılı yasanın olduğu… o halde mahkemece genel mahkeme sıfatıyla davaya bakılarak karar vermesi gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

denilmiştir.

Noterde İmzalanan Sözleşmenin Ayıba Etkisi

Araç satış işlemleri noterde yapılırken, araç satış sözleşmesinde ‘aracı kontrol ettim, bu haliyle kabul ediyorum’ şeklinde irade beyanında bulunduğu görülür. Satıcılar, genellikle, bu maddeyi öne sürerek alıcının ayıplardan haberinin olduğunu ileri sürerler. Belirtmek gerekir ki, bu ifade satıcının sorumluluğunu kaldırmaz.

Noterde yapılan bu sözleşmelerin içeriği ve ayıpların belirtilip belirtilmediği önemlidir. Ayıplar teker teker belirtilmeli ve sorumluluğun doğması engellenmelidir.
Araç satış işlemlerinde avukat yardımı alarak ileride çıkabilecek sorunların önüne geçebilirsiniz.

Ekspertiz Raporunun Ayıba Etkisi

İkinci el satışlarında, alıcılar expertiz raporu alarak aracı detaylı incelemek istemektedirler. Expertiz raporu sonucu çıkan ayıplar şayet alıcı tarafından kabul ediliyorsa, alıcı bu ayıplardan dolayı satıcıya başvuramaz. Ancak 2. el araç satışında satıcının sorumluluğu expertiz raporunda yer almayan aksaklıklar bakımından devam eder.
Lakin, son zamanlarda bazı expertiz raporlarının doğru hazırlanmadığı, raporların alıcıyı aldatıcı nitelikte düzenlendiği görülmektedir. Expertiz raporunda hatalı olarak yer alan bilgilerden ötürü satıcı sorumlu olur. Burada experin sorumluluğu doğmakta olup experin sorumluluğuna da başvurulmaktadır.

Aracın Kilometresinin Düşürülerek Satılması

Araba satışlarında bir başka sorun ise aracın mevcut kilometresinin düşülerek satışa konulması durumudur.Satıcının; aracın kilometresini düşürerek satması hem ayıptan doğan sorumluluğu oluşturacağı gibi aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen dolandırıcılık suçunu da oluşturmaktadır.

Araçtaki Hasar Kaydının Ayıba Etkisi

Araçtaki hasar (tramer) kaydı alıcının bir takım hasar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Dolayısıyla bu kazalardan ötürü ayıp hükümlerine başvurulamaz.
Ancak bir kaza olmuş ve tramere geçmesin diye sıradan bir tamircide bu hasar giderilmişse ve bundan alıcı haberdar edilmemişse bu sefer ayıp söz konusu olur.

İkinci el araç satışında satıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için alıcıya her türlü ayıp hakkında bilgilendirme yapması ve bunu ispat edebilmesi gerekir. Bu nedenle tramer kaydı, satış sözleşmesi, taraflar arasında ki sözleşme vs. çok önemlidir. Kişiler beklemediği bilmediği bir ayıpla karşılaşırsa bu nedenle satıcıyı rahatlıkla sorumlu tutabilir.

Açacağınız veya açılan bir davaya taraf olduğunuz davalarda, yapacağınız en basit usulü hatalar çok ciddi zararlara uğramanıza sebep olur. Profesyonel destek almak sizi her zaman, maddi, manevi ve zamansal olarak korur.

İşçilik tazminatları sürecini sağlıklı şekilde yürütmek ve hukuki yardım almak için tarafımızla  0542 192 94 81 numaralı hattan ve info@kubrakartal.av.tr ‘ye e posta atarak tarafımızla iletişime geçebilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.

www.kubrakartal.av.tr

AVUKAT KÜBRA KARTAL