İşyerinde Yönetici Olarak Çalışan Kişi Fazla Mesai Ücreti Alabilir Mi?

İşyerinde Yönetici Olarak Çalışan Kişi Fazla Mesai Ücreti Alabilir Mi?

İşyerinde Yönetici Olarak Çalışan Kişi Fazla Mesai Ücreti Alabilir Mi?

İşyerinde yönetici olarak çalışan işçi fazla mesailerinin karşılığını alabilir mi? Bu soru işyerinde yönetici pozisyonunda çalışan kişiler tarafından tarafımıza sıklıkla sorulmaktadır.

4857 Sayılı İş Kanununun 2. maddesinin dördüncü fıkrasında işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler “işveren vekili” olarak tanımlanmış; 18. maddesinde ise işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmayacakları belirtilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında üst düzey yönetici, ilke olarak işyerinde işveren vekili sıfatını taşımanın ötesinde işyerinin bütününü sevk ve idare eden, işçilerin çalışmalarını ve çalışma saatlerini düzenleyerek onlara emir ve talimat veren; duruma ve işyeri düzenine göre işe alma ve işçi çıkarma yetkisini de taşıyabilen kimse olarak tanımlanabilir. Ancak aynı yerde kendisine görev ve talimat vererek denetleyen, çalışma saatlerini belirleyen başka bir yönetici veya şirket ortağının bulunması halinde kişinin üst düzey yönetici olmadığının kabulü yoluna gidilebilir. Çalışma gün ve saatlerinin bizzat belirlenebilmesi yetkisi de üst düzey yöneticilik sıfatının benimsenebilmesi için kabul edilen kriterlerden biridir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/22- 2421E. 2017/508K. sayılı ve 15.03.2017 tarihli kararında,

“Üst düzey yönetici, ilke olarak işyerinde işveren vekili sıfatını taşımanın ötesinde işyerinin bütününü sevk ve idare eden, işçilerin çalışmalarını ve çalışma saatlerini düzenleyerek onlara emir ve talimat veren; duruma ve işyeri düzenine göre işe alma ve işçi çıkarma yetkisini de taşıyabilen kimse olarak tanımlanabilir. Çalışma gün ve saatlerinin bizzat belirlenebilmesi yetkisi de üst düzey yöneticilik sıfatının benimsenebilmesi için kabul edilen kriterlerden biridir.” diyerek Üst düzey yönetici de olması gereken kriterler sayılmıştır.

Üst düzey yönetici şayet;

  • İşe giriş ve işten çıkış saatlerini istediği gibi kullanıyor veya mesai saatlerini bizzat kendisi belirleyebiliyorsa,
  • Kendi infiyatifi ve iradesiyle yeni işçi işe başlatma veya işten çıkartma işlemi yapıyorsa,
  • İşçilerin çalışma ve çalışma saatlerini düzenliyor ve belirliyorsa,
  • Aldığı ücret piyasa koşullarına göre çok iyi ise,
  • Pozisyon olarak kendisinden üstte bir amiri yoksa,

Bu çalışan üst düzey yönetici kriterlerini taşımaktadır. Fazla çalışma, genel tatil ve hafta tatili kaynaklı talepleri bu kriterlere göre karara bağlanır.

Şayet, yönetici olarak çalıştığınız işyerinde, Çalışma gün ve saatlerin bizzat kendiniz belirleyemiyor, işçi işe alma ve işten çıkarma yetkiniz bulunmuyor, aldığınız ücret yönetici olan çalışanların ücretinden az ise, size talimat veren şirket yöneticisi/ortağı var ise yöneticilik kriterlerini sağlamadığınızdan fazla çalışmalarınınızın karşılığını almanız gerekmektedir.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/18085 E. , 2019/15075 K. kararında;

“…Somut uyuşmazlıkta, davacı üst düzey yönetici kabul edilerek fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışma alacağı talepleri reddedilmiş ise de dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı, davalı şirkete ait mağaza işyerinde, müdür olarak davalı işveren limited şirketin ortakları ve aynı zamanda müdürleri olan… ve …e bağlı şekilde çalışmıştır. Yine tanık anlatımlarına göre davacı, diğer çalışanlar birlikte ve belirli mesai saatleri içinde çalışmıştır. Bu durumda mesaisini kendisinin belirlediği söylenemez. Davacı mesaisini kendisi belirleyen üst düzey yönetici konumunda olmadığından Mahkemece dosyadaki mevcut delillere göre davacının ulusal bayram ve genel tatil ile fazla çalışma alacağı olup olmadığı belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile taleplerin reddi isabetsiz olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. ” denilmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 12.11.2015 tarih ve 2015/25694E. 2015/32154K. sayılı kararında;

“İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her şeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir.

İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18’nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak birlikte aranır.

İşveren vekili konumunda olan üst düzey yöneticiden iş ilişkisinde çalışanın borçları kapsamında, sadakat borcu, özen borcu ve rekabet yasağına aykırılık konusunda daha katı bir beklenti yer almaktadır. Bu beklentilerin yanı sıra, üst düzey yönetici konumunda olan kişinin zaman yönetiminde bağımsızlığı, karar almada özerkliği ve mevcut işyerinde diğer çalışanlara göre ciddi anlamda yüksek bir ücret alması durumu söz konusudur. Kişinin işveren vekili olarak üst düzey yönetici konumunda değerlendirilebilmesi için bu kriterlerin her birinin aynı anda olması gerekmektedir. …” denilmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 14.09.2020 tarihli ve 2016/22982E. 2020/7468K. sayılı kararında;

….. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar…” denilmiştir.

Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere üst düzey yöneticilere tanınan kriterler sabit olup bu kriterlerin yönetici tarafından sağlanmaması durumunda işçi alacaklarını talep edebilir.

Şayet yönetici olarak alacaklarınızı alamıyorsanız bunları işverenden talep edebilir veya dava edip alacaklarınızı alabilirsiniz.

Avukat Kübra KARTAL

İşçilik alacakları ile alakalı sürecinizi  sağlıklı şekilde yürütmek ve hukuki yardım almak için tarafımızla  0542 192 94 81 numaralı hattan ve info@kubrakartal.av.tr   adresine e posta atarak tarafımızla iletişime geçebilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz.

www.kubrakartal.av.tr